BENİM ANNEM BİR GORİL
- Hatice Şahin Altay
- 30 Eki 2024
- 2 dakikada okunur
Yazar: Hatice Şahin Altay
Editör: Zeynep Yıldırım

Daha önce hiç fantastik öykü okudunuz mu? Cevabınız “Evet” ise okumalarınıza yenisini eklemenin tam vakti. “Hayır” ise toplanın, başlıyoruuuz!
Ormanın derinliklerinde, terkedilmiş çoook eski bir mahallede; kocaman ağızlı, kocaman gözlü ve kocamaaaaann elleri olan, siyah mı siyah biiir... Eheheh tamam tamam, bu defa gerçekten başlıyorum:
Hikâye ormandaki bir çocuk yurdunda başlar. Bütün çocuklar yurttan kurtulup, sıcacık bir yuvaya kavuşmanın hayalini kurarlar. Çünkü Müdire Gerd oldukça titizdir ve bundan çocuklar da nasibini alır. Bitmeyen temizlik rutinleri, bahçe işleri çocukları iyiden iyiye sıkmıştır fakat ne çare. Kurallara uymaya devam ederler. Bir kişi hariç: Jonna!
Jonna kendi halinde, itilip kakılmaya müsait, dalgın bir kız çocuğudur. Bir gün kitapsever, dişi bir gorilin yurda gelmesiyle hayatı değişir. Goril bir insan yavrusunu evlat edinmek ister. Çocukları şöyle bir süzdükten sonra Jonna’yı almaya karar verir. Gerd düşünmeden Jonna’yı Goril’e verir. O gün yapılan denetimde çocuk sayısı fazla çıktığı için; Goril’e çocuğu vermesinin fark edilmeyeceğini düşünür. Küçük kız ne kadar ayak direse de gorilin anaç ruhundan kurtulmak mümkün olmaz ve köhne bir hurdalıkta yeni hayatına başlamak zorunda kalır.
Defalarca kaçmaya çalışır fakat Goril buna izin vermez, tek derdi küçük kızı korumak ve ona annelik etmektir. Jonna geç de olsa gerçeği anlar, önyargılarından kurtulur ve Goril’e ayak uydurmaya çalışır. Birlikte çeşitli numaralar yaparak hurda satmaya çalışırlar, hayatlarını bu şekilde idame ettirirler. Kötü bakışlı o adam; sürekli hurdalığa gelip rahatsızlık vermese, anne kızın keyfi yerindedir aslında.
Belediye Başkanı Tord, diğer dükkânları aldığı gibi Goril’in hurdalığını da alıp hayalindeki havuzlu kompleksi yapmak ister. Fakat Goril, çocukluğunun geçtiği dükkândan vazgeçmek istemez ve uzun süre direnir. Goril’i pes ettiremeyen Tord, sinsi planını hayata geçirir.
Yeni kurallara göre; yasal olarak insan yavrusu, bir hayvanın himayesine verilemez. Hele tüylü şişman vahşi bir hayvansa, asla! Jonna'nın evlatlık verildiği gün yapılan denetimdeki açığı yakalayan Tord bu fırsatı kaçırmaz. Goril’i hurdalığın satış sözleşmesini imzalamak ile Jonna’yı yurda bırakmak arasında seçim yapmaya zorlar. Goril sözleşmeyi imzalamasına rağmen Tord sözünde durmaz ve Jonna’yı doğruca yetimhaneye yollar.
Jonna için takıntılı temizlik rutinleri ve sıkıcı eski günler yeniden başlar. Uzunca bir süre Goril’in onu; temiz görünen ama içini karartan bu ortamdan kurtarmasını bekler. Eline ulaşan notla bütün umutlarını yitirir. Goril şehri terk ettiğini yazıp Jonna’ya veda etmiştir.
Küçük kız günlerce bu notla dolaştıktan sonra nihayet gorilin kelimeler arasına gizlediği şifreyi çözer. Jonna'nın ilk işi gizli yerlerine gitmek olur ve tahmin ettiği gibi Goril’i orada bulur. Birbirine sımsıkı sarılan fantastik ikili, kimsenin bilmediği diyarlara giderek bu keşmekeşten kurtulurlar. Artık onları ayıracak kimse kalmamıştır ve hayalleri gerçek olmuştur. Hem içinde yaşayabilecekleri hem de sahafiye olarak kullanabilecekleri; harika bir karavan…
Umut dolu bir kitap olan, Benim Annem Bir Goril’in mottosu; “önyargılardan kurtulmak ve iyimser olmak” diyebiliriz. Karakterlerden birinin dediği gibi “yani sırf bazı şeyler kötü gidiyor diye cesareti kaybetmemek gerekiyor”. Hangi karakterin sözü olduğunu bulmak sizin vazifeniz olsun. Keyifli okumalar.
Comments