DEMİR ŞEHİRDEKİ SIR

Yazar: Ayşe DEMİR KODAL

Editör: Nefise Dilvin Sığırcıoğlu 

Evet Sevgili Okur, bu yazımda sizlere Tuğba Coşkuner’in yazdığı Hazal Kaya’ nın   çizerliğini yaptığı Demir Şehirdeki Sır isimli kitaptan bahsedeceğim. Kayıp Ejderhalar Tarihi Serisinin 2. kitabı ve Baldağı Vadisi’nin de devamı olan bu kitap yine Cezve Çocuk’ tan çıktı. Editörlüğünü ise Behice Kavak yaptı.

Baldağı Vadisi’nde başından geçenleri bir solukta okuduğumuz Toran ve Galba’nın bu kitapta maceralarının bittiğini sanmanız bizi üzer.  Zira macera gerçekten yeni başlıyor.

İlk kitap Fiordilatte ve Albaga’nın yakalanması ile son buluyordu ve ikisi de mahkemeye çıkarılacaktı. Serinin devamında mahkeme yapılacak diye beklerken, dosyaya bakacak olan ceza hâkimi yanına birkaç tuhaf eşya alıp Baldağı Vadisi’nden ayrılıyor. Bu noktada yine bir şeylerin değiştiğinin  ufaktan mesajını veriyor yazarımız aslında. Doğal olarak mahkeme bir süre daha erteleniyor. Yeni hâkim atanıp son duruşma yapıldığında ikisinin de mal varlığına el konuluyor ve Baldağı Vadisi’ni terk etmeleri kararı çıkıyor.

Tam hayat tekrar normale dönmeye başlıyor derken Baldağı Vadisi’nde ejderhaların yaşadığı tarafta bir siren çalıyor. Tahmin edersiniz ki bu bir şeylerin yolunda gitmediğinin işareti oluyor. Siren sesiyle toplanma alanına giden Toran ve Galba ejderha yumurtalarının başında nöbet tutan ejderhanın çok tuhaf davrandığını ve ejderha yumurtalarının kaybolduğunu öğreniyorlar. Burada yazarımız yine her ejderha türünün yumurtasının farklı ortamlarda muhafaza edilmesi gerektiğiyle ilgili çok ilginç bilgiler veriyor. Yumurtaların bekçisi olan ejderha 410 yaşında ve hayatının o ana kadar olan hiçbir ayrıntısını hatırlamıyor. Yumurtalara ne mi oldu? Cevabını okuyarak bulabilirsiniz.

Son zamanlarda benzer şekilde başka ejderhalarda da bu şekilde tuhaf davranışlar ve unutkanlıklar görülmeye başladığı için ejderhaların lideri Eriken, bu durumu çözmek için bilin bakalım kimden yardım istiyor? Tam isabet !Tabii ki Toran ve Galba’dan…

Ejderhaların her şeyi unutması onların ve çevresindeki diğer ejderhaların hayatlarını tam bir kaosa çeviriyor. Sonunda doktorlar bu unutkanlık hastalığının bir salgın olduğuna karar veriyorlar ve adını AHUS koyuyorlar; “Aniden Her şeyi Unutturan Salgın” AHUS’a yakalanan ejderhalar, AHUS’a yakalandığını anlamadıkları için tedavi olmaya gitmiyorlar ve hiç farkında olmadan ortalığı birbirine katıyorlar. Eriken’in yaptığı araştırmalar AHUS’ a yakalanan ejderhaların ortak noktasının sinemaya gitmek olduğunu gösteriyor. Sinemayı kapatmak bir çare gibi görünse de o zaman bu işlerin arkasında kimin olduğunu anlayamayacakları için birçok ejderhanın hafızasını kaybetmesini göze alıp sinemada neler olup bittiğini çözmeye karar veriyorlar.

Toran ve Galba sinemaya iki izleyici gibi bilet alıyorlar, orada yaşananları anlamak için işe koyuluyorlar ve öğrendikleri şeyler onlar için yeni bir yolculuğun habercisi oluyor. Oklar nereyi gösteriyor dersiniz?  Tabii ki insanların yaşadığı, uzak bir şehir olan Demir Şehre gidiyorlar. Orada kendilerini gizleme yöntemlerini, başlarından geçenleri bir solukta okuyorsunuz. Sonunda ulaşmak istedikleri yere geldiklerinde ejderhaların hafızalarının, yüzyıllar boyunca şahit oldukları değerli bilgilerin büyük bir bellekte kayıt altına alındığını öğreniyorlar. Bunu kimin, ne için yaptığını ise ne siz sorun ne de ben cevabını söyleyeyim.

KÜNYE

Yaş Aralığı: 9 yaş ve üzeri

Türü: Fantastik

Yayınevi: Cezve Çocuk