DUVARIN ARDI
- Zeynep YILDIRIM
- 30 Oca
- 2 dakikada okunur
Yazar: Zeynep Yıldırım
Editör: Esra Bahadır

“Manipülasyonun içine doğmuşsanız, o kurmaca sizin gerçeğiniz olur. Ta ki; hislerinizi ve kalbinizi duyasıya kadar.”
Kitabı okuduktan sonra kalemimden dökülen bu cümleyle başlamak istedim. Duvarın Ardı; sömürgeci bir zorba olan, her yere heykellerini diktiren diktatör Hugo’nun yönettiği, insan topluluğuna gözünü açan ve orada büyüyen dört arkadaşın macerasını anlatıyor. Fakat bu öylesine bir macera değil. Dünyada çıkan nükleer savaş sonrası yaşlı bakım merkezine sığınan insanların çocuklarından sadece dördü olan; Fito, Pika Nanis ve Ernes.
Bu çocukların her birinin farklı bir yeteneği var. Hugo’nun eğitim sistemine göre, hayal etmeden, tarih, coğrafya bilmeden, sanatın “s” sinden bile haberleri olmadan büyütülüyorlar. Neyse ki; “ümitvâr ve uyanık ebeveynleri, “yasaklara rağmen” çocuklarının yeteneklerini keşfedip, inkişaf ettirmelerine son derece yardımcı olmaktalar. Çünkü bu çocukların, küçük omuzlarına büyük bir sorumluluk almak zorunda kalacaklarını biliyorlar.
Hikâyenin ortalarında yetişkinlerde başlayan unutkanlık hâli, “geçmişlerini unuturlarsa nesillerine aktaracakları hiçbir şeyleri kalmayacak olması” fitili ateşliyor ve uzun süredir yaptıkları planı tatbik etmeye başlıyorlar. Sonunda Pika ve üç arkadaşı, “arkasında; radyasyondan genetiği değişmiş yaratıkların, zararlı radyoaktif maddelerin bulunduğunu zannettikleri o duvarı” aşıyorlar. Komplekste kalanların tek umudu olan bu çocuklar; ailelerini, bildikleri tek yeri geride bırakıp dünyayı değiştirmek üzere yola çıkıyorlar. Gerilimli maceraların ardından Kinodşot adlı bir kütüphaneye sığınıyorlar.
Kitabın bir bölümünde “Per” karakteriyle tanışıyoruz. Uzun, epey uzun, hatta baya uzun ömrü olan yaşlı Per, kitabın sonunda da karşımıza çıkıyor. Kaçtıkları karanlık kompleksten sonra rahat bir nefes alan çocuklara, orada çıkan yangını söylüyor. Çocuklar daha nefeslerini geri vermeden yüreklerine kor düşüyor. Acaba ailelerine ulaşabilecekler mi? Onları tekrar görebilecekler mi? Kinodşot güvenli mi? Ve şimdi ne yapacaklar?
Bu soruların cevapları olmadan biten “Duvarın Ardı” sadece serinin birinci kitabı. Bu nefes kesen maceranın devamı için Palanka’yı okumalısınız. Ve size güzel bir haberimiz var: Palanka’nın tahlili, bir sonraki sayıda Dergi Hıçgıdık’ta sizlerle olacak.
Yazarın, “Gizemli Yazar Per” kitabını da okuduğumuzda görüyoruz ki; “Tuğba Coşkuner kitaplığı” diye bir bütün var önümüzde. Bu yazarın eserlerini daha ilgi çekici kılıyor.
Sonsöz: Soykırımlara, insanlıktan nasibini almamış vahşi diktatörlere maruz kaldığımız şu zamanda; okuduğumuz eserlerde mazlumları ve zalimleri hatırlamak mümkün. Fakat bu eserde bunu daha net görüp, üzerine kafa yorabilirsiniz. Kitap kulüplerinde gençlerle okuyup üzerine Gazze’yi, Afrika’yı ve nice milletleri konuşabilirsiniz. On yaş ve üzeri çocukların her birinin okuması gerektiğini düşündüğüm bir eser. Mutlaka edinin, okuyun der, keyifli okumalar dilerim.
Künye
Kitabın Adı-Yazarı: Duvarın Ardı-Tuğba Coşkuner
Çizer-Editör: Osman Büyükmutlu-Özlem Gündoğdu
Yaş Aralığı: 10+
Türü: Apokaliptik Distopya
Yayınevi: Cezve Çocuk
Manipülasyonla "buralarda arkama bakmadan yürüyebilirim" diyebileceğim zamanlarda tanıştığımda ,hislerimi ve kalbimi duymanın diğer adı 'olgunlaşmak' oldu.Vurgulu ve farkındalık oluşturacak bir cümle ile başlamak tahlilinizi okumaya merakı artırdı bende ve ben bunu başarılı buldum.Başarılarınız daim olsun.🤍