top of page

Kaplanı Sakın Gıdıklama

  • Ali KILIÇ
  • 30 Oca
  • 2 dakikada okunur

Yazar: Ali Kılıç

Editör: Bilge Bilgehan


ree

Hanımlar! Beyler! Kitapsever nineler, cebinde gofret taşıyan dedeler, telefonu tableti bir köşeye bırakıp “Bizi eğlendirecek bir kitap yok mu?” diye gezinenler!Duyduk duymadık demeyin, bilmediğiniz her şeyi yemeyin! Canınız sıkıldıysa eğer oturun bir köşeye, size eğlenceli bir kitap ismi vereyim! Kitap meraklısı anneler, terlik fırlatan teyzeler, kurtlu ve mutlu çocuklar, yerinde duramayan afacanlar, bu kitap tam size göre!

Kitabımızın adında kaplan ismini görüp de öyle uçsuz bucaksız orman macerası beklemeyin. Kitaptaki kahramanımız Ece, hepimizin bildiği hareketli bir çocuk işte. Kıpır kıpır kıpırdar, kıkır kıkır kıkırdar, fokur fokur fokurdar bir cimcime kendisi. Ece’yi daha iyi tanıyabilmeniz için, gün içinde sık sık duyduğu bazı cümleleri sizlerle paylaşayım; böylece durumun ciddiyetini biraz daha iyi anlayabilirsiniz:

Babası: “Ece, nimetle oynanmaz, bırak şu bezelyeleri!”

Babaannesi: “Ece, çekiştirme şu örgümü kızım!”

Öğretmeni: “Ece, yine her tarafın boya olmuş!”

Arkadaşları: “Ece, sallama şu pastayı, düşüreceksin!”

Ne yapsın kızcağız! Allah kimilerine uzun bir boy verir, kimilerine güzel bir ses. Kimi saatlerce oturur, gıkı çıkmaz; kimini susturamazsın. Allah bizim Ece’ye bir enerji vermiş ki bitmek bilmeyen cinsten. Sanırsın Dünya’yı turlasa, hiç soluklanmadan “Dur, bir de Ay’a varıp geleyim,” diyecek. Böylesine cıva damlası gibi durduğu yerde duramayan bu hareketli çocuğumuzun sınıfını Çiçek Öğretmen hayvanat bahçesine gezmeye götürür. Tamam, Ece’yle hayvanat bahçesine gezmeye gitmenin ne kadar riskli bir hareket olduğunun öğretmen de farkında ama ne yapsın? Ece hareketli diye okuldan dışarı çıkmasınlar mı? Bu kadar hareketli bir çocuk hayvanat bahçesinde neler yapar? Hikâyenin adından anlaşılacağı üzere kaplanı nasıl gıdıklar? Kaplan gıdıklanır mı? Gıdıklanırsa ne olur? Bu soruların cevaplarını bir zahmet kitabı okuyup öğreneceksiniz artık. Ben söylersem tadı kaçar.

Gelelim ben bu kitabı okuduktan sonra hissettiklerime. Bir kere kitabı okumak çok keyifliydi. Resimlemeler güzel olmuş. Ece’nin enerjisini içinizde hissediyorsunuz. O hoplayıp zıplarken acaba başına bir şey gelecek mi? Şimdi ne olacak soruları dönüyor aklınızda.

Kitabın yazarı yabancı olduğundan mıdır bilmem; kitap bizim masal veya hikâyelerde olduğu gibi sonunda bir öğüt ya da nasihat vermiyor. Hareketli bir çocuğun hayatına eşlik ediyormuş gibi hissediyorsunuz. Yazar, kitabın sonunda bilerek mi nasihat vermedi, yoksa tam sonunda bir nasihat verecekti de ilham perilerinin çalışma saati mi bitti, orasını bilemem. Belki de bu kitabın tam sonuna geldiğinde ocakta bıraktığı yemek gelmiştir aklına da hemen gidip mutfaktaki işlerine dalmıştır. Kitabın sonu da böyle kalmış olabilir. Çünkü kitabın sonu bir sürprizle bitiyor. Kitabın devamı gelecek hissi verdi bana.

İlginç bir bilgi daha vermek istiyorum. Bu kitabı çevremdeki çocuklara okuduğumda ya da okuttuğumda biraz hareketli çocuklar daha çok seviyor. Ece’nin erkek versiyonu olduğunu düşündüğüm yüksek enerjili oğlum bu kitabı bize en az elli kez okutmuştur. Okuma yazma öğrendikten sonra da bir on kez de kendi okumuştur. Bu yüzden insanlar tarafından “yaramaz” olarak adlandırılan (Bazı yörelerde kurtlu diye anıldığına şahit oldum.) hatta hareketleri yüzünden dışlanan çocukların bu kitaba daha çok ilgi göstereceğini düşünüyorum.

Yabancı kitapların çocukların özelliklerini olduğu gibi vermesini çok samimi buluyorum. Aramızda kalsın ama her kitapta illa bir ders verme telaşını da pek sevmiyorum. Çünkü bazı kitaplar illa ki sosyal mesaj vereceğiz diye okuyucuyu bunaltabiliyor. Kitabın doğal bir tarzı olduğu için ben çok sevdim. Kim bilir, belki de içimdeki yaramaz çocuğu ortaya çıkarmış ya da yapmak isteyip de yapamadıklarımı benim yerime bir güzel yapıvermiştir. Kitabı okuyacaklar için şimdiden keyifli okumalar dilerim. Sizin için seçeceğim bir başka kitapta buluşmak üzere!


KÜNYE:

Çizer: Marc Boutavant

Kategori: 3 - 7 Yaş

Comments


Yeni sayılarımızdan haberdar olmak için abone olun

Aramıza hoş geldiniz!

© 2024, Hıçgıdık Dergisi

bottom of page