SÜRÜNÜN EN KÜÇÜK İNEĞİ ÜZÜM

Yazar: Elif Kızılkaya

Editör: Melisa Küçükyalçın

Kardeş Dramı ve Jüpiter Hayalleri Miriam Bush’un kaleme aldığı, Beyaz Balina Yayınları’ndan çıkan Sürünün En Küçük İneği Üzüm, kardeş kıskançlığını öyle bir anlatıyor ki, evde bir kardeşi olan her çocuk “Yaa, işte ben bu!” diye kitabı sarılıp öpebilir.

 Hikâye, Üzüm isimli bir ineğin ailedeki tahtını sallayan yeni doğan kardeşiyle yaşadığı şok dalgalarını konu alıyor. Düşünün, herkes size bayılıyor; sevilme kotanız tavanda. Sonra bir gün bam! Eve bir minik inek daha geliyor. Tüm ilgiyi kendisine çeviren bu “bebek inek,” Üzüm’ün hayatını adeta Jüpiter yörüngesine fırlatıyor. (Evet, Üzüm kaçıp Jüpiter’e gitmeyi bile ciddi ciddi planlıyor!) Kitap, birinci çocukların kardeşleriyle aralarındaki dramatik ilişkiyi öyle samimi bir şekilde ele alıyor ki, insan “Bu bir inek mi, yoksa ben mi?” diye düşünmeden edemiyor. Üzüm’ün, yeni kardeşini “en sevmediği şeyler” listesine eklemesi mi dersiniz, yoksa “kardeşini sevmek zorunda kalmamak” gibi çılgınca hayalleri mi? Bu, çocuklara hem çok tanıdık hem de komik bir hikâye sunuyor.                                       

Kardeş Kıskançlığı 101: Üzüm’den Dersler                                                                          

Bu kitap, çocuklara “Kardeşinizi sevin, bakın çok tatlı!” gibi klişeler sunmuyor. Tam tersine, edebiyatın gücüyle kardeş kıskançlığının gerçeklerini masaya koyuyor. Yani “Oh be! Kıskanmak normalmiş.” Dedirtiyor. Ama bunu yaparken, tatlı tatlı Üzüm’ün dönüşümünü de anlatıyor. Çünkü işin sonunda Üzüm, kardeşiyle bir tür uzlaşmaya varıyor (Jüpiter’e gitmeden.). Küçüklerin büyük rolü Üzüm, sadece çocukların değil, yetişkinlerin de gönlünü çalıyor. Bu hikâye, ailelere çocukların “paylaşma” ve “dünyanın merkezi olmadıklarını anlama.” sürecinde nasıl hissettiklerini gösteriyor.

Mesaj: Empati kurun ve biraz sabırlı olun. Yoksa evdeki çocuklardan biri bavulunu toplayıp gerçekten Jüpiter’e kaçabilir.

Sonuç: Hepimizin İçindeki Üzüm kısacası, Sürünün En Küçük İneği Üzüm, hem eğlenceli hem düşündürücü. Özellikle de kardeşi olan çocuklar için. Bu kitap, mizahi anlatımıyla çocukların dilinden konuşmayı başarıyor. Üstelik, “Hadi kardeşini sev!” gibi direktifler vermek yerine, Üzüm’ün yaşadıklarıyla çocuklara kendilerini fark ettiriyor. Eğer bir gün çocuğunuz evde kaşla göz arasında “Jüpiter’e uçak bileti nasıl alınır?” diye arama yapıyorsa, suçlusu bu kitap olabilir. Ama dert etmeyin, onlar da Üzüm gibi bir noktada toparlanacaktır.